SON DAKİKA
Hava Durumu

Yüzde Kırk İle Arafta Kalan 20 bin Kahraman

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2022 23:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2022 23:44

Kendilerinden özür dileyerek başlıyorum yazmaya çünkü köşe yazılarının ilk konusu olması gerekir bu konu. Ben de uzun zamandır yazmayı düşünüyorum ama evdeki hesap çarşıya uymadı, affetsinler. Kendilerine hayatlarımızı borçluyken, onlar hakkında iki satır yazmaya zaman ayıramamak da bizim eşekliğimiz.

Bu yazıyı okuyanların neredeyse hiçbiri sıcak çatışmaya girmemiştir, çoğu eline mermi bile almamıştır, o yüzden anlatılmaz yaşanır denilecek olayları sizlere anlatmaya çalışmayacağım ama anlatacağım konuda desteklerinizi rica edeceğim.

Türkiye’de sesi kısık olan belli başlı dikkat çeken gruplar var. Zaman zaman hepimizin dikkatini çeken bu grupların sesini yükseltemememiz maalesef hepimizin suçu. Artık bu suça ortak olmayıp da doğru grupların seslerini yükseltmenin zamanı çoktan geçti. Bugün, bu gruplardan biri olan malul sayılmayan gazilerimizden bahsedeceğim.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kolluk Kuvvetleri personeli ülkemizin tartışmasız en değerli gruplarındandır ki bu grup en temel ihtiyacımız olan can güvenliğimizi sağlamak ile görevlidirler. Bu yüzdendir ki ayakları taşa takılsa benim gözümde gazi olurlar, en yakın zamanda devletimizin de benim gözümle bakması da en büyük temennim.

Maalesef ki devletimiz bu konuda sınıfta kalmayı geçelim, okuldan ihraç edilmiş olabilir. Jeopolitik konumumuzun önemini her fırsatta dile getirdiğimiz ülkemiz, terör konusunda da bulunduğu bölgenin hakkını vermektedir. Dünya üzerinde terörün en yoğun görüldüğü bir coğrafyada bulunan ülkemiz maalesef ki terör mağdurlarını da beraberinde getirmektedir. Canlarını ortaya koyarak sınır güvenliğini veya yurt içerisinde sokaklarda güvenle dolaşmamızı sağlamaya çalışan kahramanlarımızın kendi sağlıklarında bir sorun oluştuğu anda devletimiz tarafından unutulabilmekteler.

Bu konuyla ilgili sürekli çalışmalar yapılsa da henüz sorun çözülebilmiş değil. Sanıyorum ki siyaset burada bile devreye giriyor, A partisi B partisinin görüşünü dinlemeden reddediyor, olansa kahramanlarımıza oluyor.

Bir süredir bu konuda yazmak isteyip de yazamadığımı başta da söylemiştim, durun size bu kahramanların seslerinin neden çıkamadığını da açıklayayım.

Bu sene ortasında Malul Sayılmayan Gaziler Derneği adresine gittim, Sincan/Ankara’da mütevazı bir ofisi var. Gittiğimde kapalı olduğundan zannettim ki görevlilerin bir etkinliği var, o yüzden de dernek ofisi kapalı. Benim de programım yoğun olduğundan oradan ayrılmak durumunda kaldım. 24 Kasım tarihinde saat 11 gibi yine oradaydım, bu sefer de kapalı olunca dernek başkanı Halil Pulant’a telefonla ulaştım ve kendimden utanacağım sözler işittim. Halil Bey diyordu ki “Biz tam zamanlı çalışan insanlar olduğumuzdan mesai saatlerinde dernek işlerine zaman ayıramıyoruz.”

Bu kahramanlar seslerini duyurmaları gereken mesai saatlerinde çalışmak zorundalardı, ne acı, ne kahredici, ne kadar ayıp bir durum. Bu insanlar; yanlarındaki silah arkadaşlarının cansız bedenini çatışma sahasından sırtında çıkarmış, kafasının üstünden geçen mermi bir santim ile kafasını sıyırmış, bizler ölmeyelim diye şehadete koşmuş ama canlarını verememiş kişiler. Biz ise bu kişilerin sadece dışarıdan görünen yaralarını ölçerek gaziliklerine karar veriyoruz, kim umursuyor içlerindeki yaraları?

Bu nedenledir ki kısık sesler olmuş bu kahramanların seslerini duyurmak, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının asli görevidir ki bu zamana kadar sorunlarının çözülmemiş olması ayıbı da hepimize yeter.

Aşağıda da bu konuyu yakın tarihte mecliste gündemine alan bazı kişileri paylaşarak, teşekkürlerimi sunuyor ve sözlerimi tamamlıyorum. İnanın, böyle bir konuda devletimizin yaşattığı mağduriyetten kendi adıma utanıyorum.

Uzman Çavuşların kadro sorununun ve milletimiz nezdinde Gazi olmuş kahramanlarımızın SGK sorununun en kısa sürede çözülmesi dileklerimle.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.