Astigmat gözlüğü ile olimpiyat ikinciliği

En çok kendimizi eleştiririz biz. Ve hatta bazen kantarın topuzunu çok fazla kaçırırız.

“Biz Türkler var ya” der sonra art arda sıralarız olumsuz cümleleri.
“Bizden adam olmaz”
“Bunu yapan kesin Türktür”
Deriz ama…
İşin sonunda “ben aşka ülkede yaşayamam” demeyi de ihmal etmeyiz.
15 Temmuz hain darbe girişiminde de bunu görmedik mi?
Hangi ülke vatadaşı darbecilere karşı tankın önüne yatabilir ki?
Hangi ülke vatadaşı, üniformalı ve silahlı hainlere karşı “öleceksem adam gibi ölürüm” diyerek sokaklara inmiştir.
Hangi ülkenin, aldığı emir sonrası darbecilerin komutanını karargahda girerken alnının çatısından vuran ve ardından şehit olan Ömer Halisdemir gibi vatan kahramanı vardır.
Şunu kabul edelim bu coğrafya sıra dışı insanlar yetiştiriyor.
Öyle kolayı sevmiyor.
Sıradan olmak da bize göre değil.
Milli atıcımız Yusuf Dikeç de Paris Olimpiyatları’nda farkını gösterdi.
Atıcılık müsabakalarında genelde sporcuların kullandığı lens, göz kapağı veya kulak koruması gibi teçhizat tercih etmeyen Dikeç, gümüş madalyanın sahibi oldu.
Dikeç, resmen astigmat gözlüğüyle önemli bir başarı getirir ülkemize.
Ve tüm dünya Dikeç’i ve dolayısıyla ülkemizi konuştu.
Özellikle sosyal medya resmen kırıldı.
Türkiye, böyle bir reklamı milyonlarca dolara yapamazdı.
Ve teçhizatlı bir şekilde atış yapıp altın madalya kazansaydı Yusuf Dikeç, bu kadar günde olmazdı kesinlikle.
Ne diyelim!
Tebrikler ve teşekkürler Dikeç…