Bir kilo verme hikayesi - 3

Hayatımda belki de ilk kez farklı bir konu abu kadar istikrarlı ve hırslıyım.

Bir-iki gecikme ve gün değiştirme dışında tüm seanslara gittim verilen programa yüzde 87 oranında uydum. 

Aykut Yılmaz ne diyorsa yiyecek ve içecek olarak harfiyen yapıyorum.

Günde en fazla 3 bardak çay diyor 4-5 arası oluyor.

Makarna, pilav ve pirinç ürünlerinin tüketimi sıfırlandı.

Tatlıyı büyük oranda hayatımdan çıkardım.

Ekmek günde 2 dilim.

Ama gerçekten ince iki dilim. Öyle ekmeği ikiye bölüp, “bu iki dilim” demiyorum.

Öyle “düzenli besleneyim” iddiam da yok.

Günde iki öğün ve ne zaman denk gelirse.

Arada meyve ve çerez tüketimi de oluyor.

İstikrarlıyım ama bu daha istediğim ölçüde tartıya yansımadı.

Hedefim daha fazlaydı ama 2.5 kilo verdim.

Ama incelme ve toparlanma verilen kilodan daha fazla.

Yani beni uzun süredir görmeyenler, “iyi kilo vermişsin” yorumunda bulunuyorlar.

Yemek konusunda kesinlikle kaçamak yapmıyorum.

Yapmıyorum değil de yapamıyorum desem daha doğru olur.

Çünkü yediğim ve içtiklerimi fotoğraflayım atmak zorundayım.

Bir - iki gün fotoğraf göndermezsem hemen uyarı geliyor.

Gerçi 2,5 kilo bana az görünse de Aykut Yılmaz hocam bu kadar kısa sürede verilen kiloyu iyi buluyor.

Vücudun da kendine göre bir işleyişi var.

Aykut hocanın dediğine göre az yediğim, hamur, tatlı, makarna ve pirinç yemediğim için vücut için koruyormuş.

Ama onu da aşacağım elbette.

Belki hedeflediğim olmaz ama bir ay sonunda hedeflediğime yakın bir kiloya ineceğim. 

Aykut Yılmaz hocanın uyguladığı sistemin en önemli özelliği verdiğin kilodan daha fazla incelmek. 

O zaman durmak yok, incelmeye devam…