SON DAKİKA
Hava Durumu

Biz senin gibi bir doktoru kaybetmeyi çok istiyoruz!

Yazının Giriş Tarihi: 12.07.2022 00:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.07.2022 12:29

Öncelikle bir doktorun, hastanede öldürülmesi korkunç...

Bunu kabul etmek...

Savunmak...

Bırakın bunları; üzülmemek...

Mümkün mü?

Değil elbet.

Sadece doktorların değil, avukatların da...

Öğretmenlerin de...

Bazen operasyon için günlerce dağlarda kar, yağmur, çamur demeden kalan, postalını çıkaramayan, namazını teyemmüm abdesti ile kılmak zorunda kalan asker ve polislerin de şehit edilmesi de yeterince üzücü...

Şimdi bir kesimin, "O asker ve polislerde silah var" dediğini duyar gibiyim...

Kusura bakmayın ama öyle değil...

Neyse! 

Cinayet, adam öldürmek başlı başına korkunç bir olgu.

"Kim, herhangi bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş, kim de bir kimsenin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları ihyâ etmiş gibi olur." diyen bir dinin mensupları bırakın öldürmeyi, kalp kırmayı bile akıllarından geçirmemeli.

Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun pek çok kişinin benim gibi düşündüğünü gayet iyi biliyorum...

Ama bireysel bir olayı alıp genele yaymak...

Siyasi malzeme yapmak... 

Başka mecralara çekmek...

Ve en tehlikelisi bir olay ışığında geneli aşağılamak...

En hafif tabirle kepazelik...

Akademik olarak profesör olmuş ancak insanlık anlamında ise en aşağıda olduğunu kendi sosyal medya hesabındaki paylaşımından rahatlıkla gözlemleyebileceğimiz bir doktor müsvettesi, güya doktor cinayetine dikkat çekmek...

Güya sağlık çalışanlarına yönelik şiddete tepki göstermek...

Güya doktorların yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu ön plana çıkarmak için...

Kıt aklınca sosyal medya hesabı üzerinden halkın geneline okkalı bir hakarette bulunmuş.

Cahil...

Vandal...

Neymiş; az önce hayat kurtarmış...

Neymiş, 25 kişi 2 saat uğraşmılar...

Neymiş onlar bu vandal ve cahil halka fazlaymışlar...

Evet fazlasınız...

Fazla ukala...

Fazla kendini beğenmiş...

Fazla kibirli...

Sözde profesör Prof. Dr. Tuğsan Egemen Bilgi'e şunu söyleyebiliriz; Biz sana doktor olamazsın, profesör olamazsın demedik, biz sana...

Gerisini anlayan anladı zaten...

Mesela sen hiç bugüne kadar herhangi bir askerin, polisin şehit edilen arkadaşlarının ardından bu ve benzer paylaşımda bulunduğunu gördün mü?

Mesela sen hiç amacı sadece eğitim vermek olan ve bu doğrultuda ülkenin en ücra köşelerine, köylerine, mezralarına giden öğretmenlerin şehit edilmesinin ardından diğer öğretmenlerin isyan ettiğine şahit oldun mu?

Devam edebilirim...

Daha çok şey yazabilirim...

Ve hatta eleştirinin dozunu daha da attırabilirim ama...

Sırf senin yüzünden gerçekten canla başla çalışan, yaptığı işin kutsal olduğuna inaan başka doktorları incitmekten korkarım.

Neyse Allah'tan azınlıksın...

Allah'tan senin gibi düşünen çok az...

O nedenle istersen gidebilirsin...

Biz senin gibi bir doktoru kaybetmeyi gerçekten çok istiyoruz.

Haydi, havaalanından paylaşacağın görüntüyü dört gözle bekliyoruz...

Kazanan kazansın seni...

Biz seni kaybetmeye gönülden razıyız...

Türk Tabibler Birliği'ne (TTB) gelince...

Ya da gelmeyelim yahu...

Çünkü bu konuda da insanın çok ağır konuşası geliyor.

Yine gerçekten işini hakkıyla yapan, ettiği hipokrat yeminine sadık kalan, "önce ülkem ve halkım sonra kendim" diyen doktorlarımız da incinebilir diye yorum yapmıyorum. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.