DÜNYAYA MELEK GETİREN ANNELER

Aslında genellikle kapatılırlar pek çoğu aileleri tarafından evlerine.

Sokağa çıkarılmazlar, bazen akrabalardan bile gizlenir.

Otizmli bireylerden bahsediyorum.

Bursa Otizm Derneği Başkanı ve Türkiye Otizm Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi değerli arkadaşım Emel Kanberoglu ile görüştüm geçtiğimiz günlerde.

Oldukça yoğun bir tempo içindeydi.

Kanberoglu'nun tek derdi otizmli bireyleri toplumla daha fazla entegre edebilmek.

Onların mümkün olduğunca kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için dernek olarak büyük çaba gösteriyorlar.

Emel Kanberdoğlu'nun oğlu Fehmi, Türkiye'nin ve hatta dünyanın ilk şef aşçısı.

Ben daha önce Fehmi ile haber yapma şansı da bulmuştum.

Gerçekten nevi şahsına münasır bir kişilik.

Yemek kitapları bile var.

Ama bu günlere gelene kadar neler çektiğini biliyorum Emel hanımın.

"Bakışlar hep üzerimizde. Toplu bir yere girdik mi herkes bir adım geri çekilir" diyen Emel hanım, artık bu durumlara alıştığını ve hatta umursamadığını da söylüyor.

Kanberdoğlu, otizmli çocuğu olan anneleri de şöyle tarif ediyor;

"Otizimli çocuk anneleri farklı annelerdir.

Mesela; sıcağın soğuk, siyahın beyaz, ağaçların kırmızı, koca bir dünyanın küçücük bir kağıda sığdığına, gökyüzünde arabaların gittiğine, hem yağmurun kar olduğuna hem de karın kırmızı olduğuna, kumsaldaki kumların renkli misketler olduğuna, beyaz ve boş koca bir duvarı kalemle nokta koyamayacak kadar dolu gördüğüne, yağmur sonrası toprak kokusu diye bir şey olmadığına, on dakikada bütün dünyayı gezebileceğine, hiç yemek yemeden doyduğuna ve hiçbir zaman ölmeyeceğine yürekten inanır.

Ölemez o.

Yapacak o kadar işi ve sorumluluğu var ki.

Hasta da olamaz mesela.

Bünyesi zayıftır ama hep güçlü olmak zorundadır.

Tüm insanlardan üstün bir canlıdır.

Tek başına dünyayı omuzlayabilen mükemmel yaratıklardır.

En kalabalıkta bile yapayalnızdır.

Ne suç işlediyse artık, misafirleri de gelmez olur.

Bir de düşünceli ve kibardırlar.

Duysaldırlar örneğin.

Sokaktaki diğer çocuklara imrenerek veya kıskançlıkla değil 'çok şükür sana çocuk' diye bakarlar.

Dost canlısıdırlar.

Kendi onca sorununu rafa kaldırıp diğer insanların yardımına koşarlar. Mütevazidirler.

He bir de sevginin kralını bilirler

Melek olmayabilirler ama melek doğururlar."

Evet otizmli çocukların anneleri melek değiller belki ama bu dünyaya kanatsız melekler getirmişlerdir.

Öyle zor bir imtihanları var ki...

-MUHTIRALAR ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ

Böyle güzel bir konunun ardından muhtıra konuşmak çok hoşuma gitmiyor ama yine durmuyor birileri.

Önce emekli büyükelçiler, daha sonra da emekli amiraller.

Montrö Sözleşmesi, Kanal İstanbul ve Atatürk vurgulu bildiri yayınladılar hem de gecenin köründe.

Gündüzler çuvala mı girdi bilmem ama bildiri ile ayar verme devri 15 Temmuz'da kapanmıştır.

Ayrıca öyle gecenin bir vakti açıklama geçmekle olmaz.

Samimi iseniz toplanırsınız hepiniz bir yere.

Çağırırsınız medyayı...

Hem açıklamanızı yaparsınız hem de delikanlı gibi fotoğraf verirsiniz.

Biz de kim olduğunuzu daha iyi anlardık.

Biz size büyükelçi, amiral olamazsınız demedik...

Anladınız siz gerisini...

--------------------------------------

Haberin Doğrusu En Güncel Haber

Haberin Doğrusu, Bursa haber, Bursa son dakika, Doğru haber, Son dakika, Bursa iş dünyası, Bursaspor, Bursa hava durumu, Bursa nöbetçi eczaneler, Bursa ekonomi haberi, Bursa kapalıçarşı, Bursa trafik durumu