"Fikrim var" diyene fon desteği

Öğrenmenin yaşı yok...

Nefes aldığımız sürece yeni şeyler öğreniyor, yeni tecrübeler ediniyoruz.

Ve günümüz dünyasında araştıran, öğrenmeye açık olan herkes, her kurum geleceğini olumlu yönde şekillendirebiliyor.

Öncelikle üretmek çok kıymetli bir şey.

Emeğin değeri paha biçilemez.

Çevre yararına kullanmadığınız, paylaşmadığınız üretim ise sadece sizin için kıymetli.

Yani her ne yapıyorsanız, ne üretiyorsanız, bunun sizde kalması sadece "manevi" olarak değerli.

Toplum kararına kullanılması, sanatsal bir faaliyet ise onlarca, yüzlerce, binlerce, yüzbinlerce ve hatta milyonlarca insanla paylaşılması onun değerine değer katar.

Bununla sınırlı değil elbet.

Varsa böyle bir hedefiniz; bunun maddi olarak da karşılığını fazlasıyla alırsınız.

Ancak bunun için elbette maddi bir güce ihtiyaç var.

Son 20-25 yıldır özellikle ekonomik değerleri olan buluş ve üretimleri destekleyen kişi, kurum ve kuruluşlar ön plana çıkmaya başladı.

Bu oluşum "melek yatırımcı" olarak adlandırılıyor.

Yani değerli fikir, buluş ve üretimler destekleniyor.

Elbette bu "melek yatırımcı"lar da bundan uzun vadede para kazanmayı, kendilerine ekonomik bir katkı sağlamayı da hedefliyorlar ama genel itibariyle alkışlanacak bir durum.

Son bir kaç yıldır ise "Paya Dayalı Kitle Fonlama" oluşumu ön plana çıkmaya başladı.

Bu organizasyon aslında bir nevi borsa dışı hisse alışı.

Konunun uzmanları, ekonomistler beni bağışlasınlar ama konu kısaca şu; "bir fikrim var" diyenler ve bu fikri büyütmek için maddi kaynağa gereksinim duyanlar, oluşturulan bazı platformlarda bu fikirlerini paylaşıyorlar ve gerekli destek miktarını yazıyorlar. 

Beğenenler de bütçeleri ölçüsünde bu fikre destek veriyorlar.

Destek verenler yatırdıkları para kadar bu fikre, ürüne, yatırıma belli bir süre ile ortak oluyorlar.

Yani fikir, üretime dönüştükten sonra 3 ila 5 yıl içinde yatırım yapanlar, kazançlarını alıp paylarını-hisselerini iade ediyorlar.

Basit anlattığıma bakmayın; dünyada ve ülkemizde yüz milyonlarca dolarlık bir fonlamadan bahsediyoruz.

Ülkemizdeki geçmişi çok eski değil ama günden güne büyüyen bir sistem.

Yeni ama ekosistemde bilinen, her geçen gün yaygınlaşan bu sistem sayesinde destek alanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla.

Paya Dayalı Kitle Fonlama ile ilgili bilinen dünya rekoru İngiltere'de kırıldı.

Bu ülkede bir girişime, 117 bin 631 kişi 72 milyon pauntluk fonlama desteğinde bulundu. 

Sermaye Piyasası Kurulu da (SPK) sistemi destekliyor ve denetliyor.

Ülkemizde SPK tarafından onaylanmış 6 paya dayalı kitleme fonlama sistemi var.

Türkiye'nin büyümesi, ekonomik anlamda gelişmesi için de yeni fikirler girişimciler desteklenmeli.

Benzer bir durum sanatsal, kültürel ve toplumsal faaliyetler için de geçerli.

Sinema, film, kitap ve tiyatro oyunu gibi projeleri olanlar da benzer sistemler sayesinde hayallerini hayata geçirebiliyorlar.

Burada da destekçilere ayrıcalıklar sunuluyor.

Kimi desteği ölçüsünde filminin veya tiyatro oyununun afişini hediye ediyor.

Kimi, etkinliğin açılışına davet ediyor.

Ve genelde desteği alan da veren de memnun oluyor bu sistemden.

Çoğunlukla dijital dünyadan şikayet ederiz...

İnternet ve diğer sosyal medya mecralarının insanları birbirinden uzaklaştırdığından bahsederiz...

Gelecekte insanların "asosyal" olacağını söyleriz.

Ama eğer dijital dünyayı bu doğrultuda kullanırsak, sanırım gelecek nesiller için iyi bir iş yapmış oluruz.

Ve bence bu sistem sayesinde pek çok proje markalaşabilir.

Marka üretmek, markalaşmak ülkelerin büyümesi, gelişmesi açısından çok önemli.

Bu yazı kaç "like" (beğeni) alır bilmem ama sosyal medyayı, dijital dünyayı iyi kullananların geleceği daha aydınlık olur.

Benden söylemesi...