Gönül Bağı Projesi ile artık kimse yalnız değil

Yol da yapılır...

Altyapı da döşenir...

Çöpler bir şekilde temizlenir...

Ama gönüllere dokunamıyorsanız.

İnsanların yüzünü güldüremiyorsanız.

"Hay Allah razı olsun" dedirttiremiyorsanız...

Yaptığınız tüm hizmetler eksik kalmıştır.

Gönüllere dokunmak çok önemli çünkü.

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin BEBKA'nın Sosyal Gelişmeyi Destekle Programı'ndan (SOGEP) hibe alan Gönül Bağı Projesi'nin tanıtım toplantısına katıldım.

Proje oldukça basit ama bir o kadar da önemli. 
Hem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş hem de Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Sekreteri Doç. Dr. M. Zeki Durak'ın aktardıklarına göre, Gönül Bağı Projesi, yalnız yaşayan yaşlı ve hasta vatandaşları bir anlamda hayata bağlıyor.

Başlıkta da dediğim gibi; Gönül Bağı Projesi ile artık kimse yalnız hissetmeyecek kendini.

Proje sayesinde ciddi sağlık sorunu yaşayan yaşlı vatandaşlar, numara çevirme derdi olmadan, sadece bir butona basarak sağlık birimine bağlanabilecekler.

Kullanımı basit evlere kurulan akıllı paneller, güvenlik sensörleri, nabız ölçer bileklikler ve kablosuz acil durum butonu ile hasta ve yaşlılar 7/24 takip edilebilecek.

Sistemden faydalanan yaşlı ve hastalar panel üzerindeki yeşil butona basarak, numara çevirmeden, santralde kuyruk beklemeden, doğrudan Evde Bakım Merkezi’ne ulaşarak ihtiyaçlarını dile getirebiliyorlar. 

Bitti mi?

Elbette hayır...

Zehirlenme, kırık, nefes zorluğu çekme, şiddetli yaralanma ve benzeri gibi acil durumlarda ise kırmızı butona basılması halinde adrese doğrudan ambulans yönlendiriliyor. 

Projeyle özellikle yalnız yaşayan, yaşlı vatandaşların sağlık durumları anlık takip ediliyor. 

Yaşlı hastaların anlık takibi için geliştirilen "akıllı bileklik" ile 6 dakikada bir nabız ölçümü yapılıp, belirlenen değerler evde bakım merkezine aktarılıyor.

Ayrıca her hastaya özel belirlenen yüksek veya düşük nabız değerleri saptandığında, sistem alarm veriyor ve sağlık ekibi devreye gidiyor. 

Sisteme entegre kablosuz "acil durum butonu" ise panelin bulunduğu oda dışında gelişen acil durumlarda hayat kurtarmaya göre tasarlanmış. 

Geçirdiği anlık rahatsızlık sonucu düşen ve olduğu yerden kalkamayan yaşlılar, üzerlerinde taşıdıkları kablosuz acil durum butonunu 2 saniye basılı tuttuklarında çağrı merkezine acil durum uyarısı geliyor. 

Aktarılacak o kadar konu var ki!

Gerçi bununla ilgili haberler yapıldı, çizildi.

Şimdilik kullanıcı sayısı 200.

Ama sistem geliştirilmeye, daha fazla kişiye hizmet vermeye müsait.

Programda sistemden faydalanan yaşlılarla çekilen görüntüler de izletildi.

Yaşlı bir teyzenin "Sistem sayesinde artık geceleri gönül rahatlığıyla uyuyabiliyorum" sözü toplantıyı takip eden herkesi duygulandırdı.

Yalnızlık zor...

Hele hasta ve yaşlı iseniz.

Yol da yapılır, çöpler de temizlenir.

Ama bir yaşlının, daha önemlisi hasta ve yaşlı birinin yüzünü güldürüyorsanız...

Çok önemli bir iş yapmış olursunuz.

Bu çerçevede Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve ekibini...

Projeye destek veren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı çatısındaki BEBKA yetkililerini...

Gönül aldıkları...

Hasta ve yaşlıları tebessüm ettirdikleri...

Ve belki ömürlerinin son dönemlerinde geceleri rahat ve huzurlu uyumalarına yardımcı oldukları için...

Tebrik etmek lazım.

Toplantının bir diğer konusu "VR Tabanlı Sağlıklı Yaşam Terapi Modeli" tanıtıldı.

Bu projeyle özel olarak tasarlanmış sanal gerçeklik gözlüğü kullanılarak bağımlıya o ortamlarda bulunma hissi verilerek, bağımlılıkla nasıl mücadele etmesi gerektiği öğretiliyor.

Sosyal belediyeciliği oldukça önemsiyorum.

Şu bir gerçek ki Türkiye, gerçek sosyal belediyecilik ile AK Parti döneminde tanıştı.

Pek çok konuda eleştirilebilir AK Parti belediyeleri ama;

Defin ve mezarlık...

Çöz toplama ve sokakların temizliği...

Park, çocuk oyun alanları, meydanlar ve yeşil alanlar...

Ve evde bakım hizmetleri ile Türkiye son 20 yılda tanıştı.

Elbette diğer partilerin belediyeleri de bu güzel uygulamaları kendi bölgelerinde hayata geçirdiler ve hatta bazıları daha da geliştirdiler.

Ama yiğidin hakkını yiğide vermek lazım...