İzolasyon ve sosyal medya

Büyük bir çoğunluk evde ya, sosyal medya resmen coşmuş bir durumda.
Herkes her şeyi eleştiriyor.
“Araştırayım, sorayım öğreneyim” diyen yok…
Eleştirilerin de öyle ucu bucağı yok.
Vurun abalıya.
Geçtiğimiz hafta, sokağa çıkma yasağı kararı sonrası marketten kola ve atıştırmalık alanlar adeta linç edildi, sosyal medyada.
O fotoğrafı çekenleri, o fotoğrafa yorum yapanları da merak ediyorum.
Acaba o paylaşımı yaparken ne tüketiyorlardı, evlerinde.
Son 20-25 yıldan bu yana tüketim toplumu olduğumuz bir gerçek.
Artık ihtiyaçlarımızın bir sınırı yok.
Eskiden zaruri ihtiyaç dedin mi; 3-5 kalem sayardın ve yeterdi.
Ya şimdi…
Fakirliğin bile sınırı değişti.
7 bin küsur liralık telefonundan bağlandığı sosyal medya hesabından, fakirlik edebiyatı yapıyor adam.
Eskiden, “Önceliğiniz nedir? Nelerden vazgeçemezsiniz?” diye sorsaydınız birine, cevaplar büyük çoğunlukla aynı olurdu.
Ya da “Issız bir adaya düşsen, yanına alacağın 3 şey?” sorusunun yanıtı…
Ne olurdu, düşünelim…
Yiyecek-içecek, kıyafet, sevdiklerim…
Şimdiki gerçek cevaplar ne sizce?
Hemen sıralayalım sizin için;
Bilmem ne marka telefon, sınırsız internet ve yiyecek-içecek…
Kıyafet mi?
Ne gerek var, nasıl olsa yalnız olacak…
Hele bu sorduğunuz kişi 25 yaşın altındaysa, cevaplar değişmez.
Evet, sadece eleştiren bir toplum haline dönüştük.
Bu sadece Türkiye için geçerli bir durum değil.
Tüm dünya aynı dertten muzdarip.
Çözüm odaklı değiliz maalesef.
Bu da hayatı daha çekilmez bir hale dönüştürüyor.
Gerçi koronavirüs salgını sonrası işler biraz daha değişmeye başladı.
Sanırım, salgının zengin-fakir, ünlü-ünsüz ayrımı yapmaması insanları biraz silkeledi.
En azından dualarda birleşiyoruz.
Bilim insanları çare arıyor ve çare üretimi sırasındaki deneyimlerini anında tüm dünya ile paylaşıyor.
Dev firmalar, patenti kendilerine ait bazı teknolojilerin sağlık sektöründe ücretsiz kullanılmasına izin veriyor.
Sağlık çalışanları için ücretsiz konaklama, çalışırken kullanmaları için maske, koruyucu kıyafet üretimleri yapılıyor.
Ve daha birçok güzel gelişme…
Yani sosyal medyada, “ortaya karışık” bir durum söz konusu…