Muhalefetin yeni dili; ötekileştirme

Geçmişte siyasetçilerin hedefleri daha büyüktü sanki.

Özellikle ana muhalefet partisi, bulunduğu yeri beğenmez, daha iyisini zorlar, iktidara oynardı.

Bunun için de seçmen skalasını alabildiğinde genişletmeye çalışırdı muhalefette olanlar.

Yani bir önceki seçimde iktidar partisine oy veren seçmeni etkilemeye çalışırdı muhalefet partisi liderleri...

"Bana oy ver çünkü ben daha iyi yönetirim" iddiasını taşırdı.

Kırmadan, dökmeden izah ederek.

İkna olan olurdu.

Ama bence günümüzde muhalefetin böyle bir derdi yok.

Gündeminde seçmeni ikna etme çabası olduğunu da düşünmüyorum.

Ekonomi, eğitim, sağlık, dış politika ve diğer konularda muhalefetin iddialı olduğunu gören oldu mu?

Ben şahit olmadım.

Eleştiri var ama çözüm önerisi yok.

"Ben daha iyi bilirim" sözü dışında iddialı bir çıkış yok maalesef.

O nedenle AK Parti 18 yıldır iktidarda.

O nedenle Recep Tayyip Erdoğan her seçimi kazanıyor.

O nedenle muhalefet yerinde sayıyor.

Oysa ülkenin gerçek muhalefete o kadar ihtiyacı var ki?

Farkında mısınız bilmiyorum ama zaman zaman AK Parti kendi muhalefetini kendi yapıyor.

Eksikler tespit ediyor, gerekli düzenlemeler ve veya değişiklikler yapılıyor.

Bakanlıklarda bile değişiklikler bu iç muhalefet doğrultusunda gerçekleşiyor.

Ve maalesef burada ana muhalefet veya diğer muhalefet partilerinin gram desteği olmuyor.

Çünkü onların gündemi farklı.

Maalesef muhalefetin yeni dili; ötekileştirme...

Onlar, AK Parti'ye oy veren öğretmenleri, devlet memurlarını sınıflamakla meşgul.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, "Mevcut iktidarın peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem" demişti mesela.

Partisinden veya diğer muhalefet partilerinden kimse de çıkıp "Neden?" diye sormadı.

Kılıçdaroğlu, sözde Türkiye'deki demokrasi hareketlerinin desteklenmesi için ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinden de destek istemişti.

Acaba bu talep edilen destek, ABD ve AB'nin Irak, Suriye, Libya, Mısır, Afganistan ve diğer Müslüman ülkeleri götürdüğü "demokrasi!" desteği gibi mi?

Öyleyse vay halimize...

Sol ve sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir parti şayet emperyalizmin merkezi ABD'den medet umuyorsa...

Bence artık iktidarın değil muhalefetin ciddi bir muhalefete ihtiyacı var...

Muhalefet yeniden yapılanmalı.

Muhalefet yapılanmalı ve toparlanmalı ki iktidara yol gösterici olsun.

Çünkü güçlü Türkiye'de gerçek manada muhalefet ihtiyacı var.

O nedenle muhalefet bıraksın öğretmenleri ve diğer kesimleri sınıflandırmayı.

"Ben daha iyiyim" iddiasını ortaya koysun...

"Bana oy verin çünkü projelerim bunlar" desin, öyle oy istesin.

Tehditle, "ben o öğretmene öğretmen demem" diyerek muhalefet olmuyor.

Lütfen ötekileştirmeyelim.