SON DAKİKA
Hava Durumu

Onlar Muhacir...

Yazının Giriş Tarihi: 14.05.2022 00:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.05.2022 12:18

Suriyeli, Afgan, Irak göçmeni, Somali ve diğer ülkelerden gelen...

Önce muhacir ne demek, onu anlayalım...

Muhacir sözcüğü, İslamiyet’in ilk yıllarında Mekke'den Medine'ye göç edenler için kullanılmış. 

Sözcük bu dönemden beri dini bir anlama da sahiptir. 

Peygamber efendimiz (SAV) ile birlikte Mekke'yi terk eden kimseler "muhacir" olarak anılmaktadır. 

Hatta bu kimselere "Ensar muhacir" denilmektedir. 

Bu sözcük İslamiyet tarihindeki hicret olayını gerçekleştiren kimseleri kapsamaktadır.

Suriye'den, Afganistan ve diğer ülkelerden Türkiye'ye göç dalgasının da yaşanması ilk değil ve muhtemelen son olmayacak...

Eski Yugoslavya, yani Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan ve Kosova'dan olduğu gibi.

Ben de Makedonya'dan 1955'li yıllarda Türkiye'ye göç etmiş Arnavut kökenli bir ailenin evladıyım.

Arnavutçayı az da olsa konuşurum, konuşulanları anlarım.

Hala bağımız, akrabalarımız var Rumeli'de...

Ama...

Evet ama söz konusu Türkiye sevgisi ise...

Söz konusu ay-yıldızlı bayrak ise...

Söz konusu 783 bin 562 kilometrelik vatan toprakları ise...

"Benim" diyenle yarışırım...

Ayrıca aslında Arnavutlar milliyetçi bir halktır.

Türkiye dışında göç ettikleri ülkelerde kendi dillerini iyi konuşurlar, okurlar ve yazarlar.

Ve hatta diğer ülkelerde yaşayan pek çok Arnavut'un evinde "Arnavutça" dışında dil konuşmak yasaktır.

Diğer Rumeli ve Balkan halkları için de durum aynı... 

Türkiye'ye göç eden Arnavutlar ve diğer Rumeli, Balkan halkları gönüllü asimile olmuşlardır.

Aslında ben dillerin ve kültürlerin korunmasını...

Bu dil ve kültürlerin ülkemiz Türkiye'ye zenginlik kattığını...

Dil ve kültürlerin ayrıştırıcı değil birleştirici bir unsur olduğunu düşünenlerdenim.

Çünkü biz biliyoruz ki hepimizin kanı kırmızı, bayrağımız gibi...

Çünkü biz yan yana sırt üstü yatıp aynı gökyüzüne bakıp, bayrağımızdaki ay-yıldızı görüyoruz.

Çünkü biz Türk, Kürt, Laz, Zaza, Arnavut, Boşnak, Azeri, Arap, Alevi, Sünni ve diğerleri olarak biriz, tekiz...

Bu coğrafyada hangi kapıyı çalsanız tanıdık veya tanıdık "hoşgeldiniz" diye karşılanırsınız.

Susadıysanız ayran, açıktıysanız azık bulursunuz.

Kimse sormaz "nerelisiniz" diye, sadece "hoş geldiniz" denir ve evde ne varsa ikram edilir.

Tüm bunları konuyu Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve açıklamalarına getirmek için kaleme aldım.

Aslında iyi bir çıkış yakalamıştı Özdağ.

Zafer Partisi yeni bir parti olmasına karşın, bazı çıkışlarıyla hem sosyal medyada hem de kamuoyunda söylem ve eylemleri gündem olmayı başarmıştı.

Özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanı aday göstermesi Özdağ'ın uzun süre konuşulmuştu.

Ama sonrası...

Özellikle göçmenler ile ilgili tutumu, tavrı ve açıklamaları...

Almanya'daki Türklere yönelik "Nazi" düşünceli insanların sözlü ve fiziksel saldırılarına üzülmüyor muyduk?

Solingen faciasına hiç girmeyeceğim...

Dediğim gibi Ümit Özdağ aslında iyi giden çıkış trendini gereksiz yere duraksattı.

Belki bu tartışma bir kesimden oy kazandıracaktır Özdağ ve partisine ama başka bir kesimin de tepkisine neden olacaktır.

Elbette bu benim düşüncem...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ümit Özdağ arasındaki tartışmaya ise hiç girmeyeceğim.

İki tarafın da kullandığı dili doğru bulmuyorum.

Doğru bulmadığım bu dille yapılan tartışmanın haklı veya haksız tarafı ise beni hiç ilgilendirmiyor.
 
- Tuvalet terliği

Sosyal medya için bazen "iyi ki var" diyorum.

Durup dururken gülüyorum, acayip eyleniyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve mevcut hükümete muhalif bir kesim, sosyal medya üzerinden sesli sohbet toplantısında geçen bir diyalog, resmen sosyal medyada "günün konusu" oldu.

Bir katılımcı, sohbet toplantısında, önümüzdeki yıl yapılacak "Cumhurbaşkanlığı" seçimi için "Birinci turda herkes istediğine oy versin. Bütün siyasi partiler aday çıkarsın. Kimin kaç kişi olduğunu görelim. Ondan sonra tuvalet terliği de gelse oyu basacağız" yorumunda bulundu.

Bu nasıl bir benzetmedir.

Kimse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmek zorunda değil.

Kimse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermek zorunda değil.

Ancak kimse Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli makamını bu kadar da küçümsemesin.

Eğer bu makamı bu kadar küçümserseniz, oy verenleriniz de adayınıza "tuvalet terliği" kadar değer verir.

Ayrıca "tuvalet terliği"ni layık gördüğünüz o makama ilk oturan ismin Gazi Mustafa Kemal olduğunu da unutmayınız.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.