SON DAKİKA
Hava Durumu

SANAYİNİN MÜSİLAJA ETKİSİ NE KADAR?

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2021 09:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2021 09:06

Marmara Denizi'nde etkili olan, Tekirdağ, Kocaeli, ve Bursa Gemlik Körfezi açıklarında sıklıkla görülen müsilaj, gündemin bir anda ilk sırasına oturdu.
Herkesin dilinde müsilaj...
Elbette sebepleriyle ilgili de herkesin bir fikri var.
Bilen de konuşuyor, bilmeyen de...
Sosyal medyada da bu konu tartışılıyor...
Kahvehane masalarında da hem çözüm üretiliyor hem de suçlu bulunuyor.
Kirlilik söz konusu olunca en kestirme yol, at topu sanayi tesislerine...
Sanayi atıkları...
Arıtma tesisleri...
Derin drenaj...
Ve bir kaç terim daha...
Elbette sanayi tesislerinin doğa kirliliğinde belli oranda bir etkisi var.
Bacalara filtre takılsa da...
Atık sular arıtılsa da...
Hammadde atıkları bir şekilde geri dönüşüm tesislerine gönderilse de...
Doğaya sanayi tesislerin olumsuzluğu yansıyor bir şekilde.
Ama bazen kantarın topuzu biraz kaçırılıyor sanki.
Kolay olan suçu bir tarafa atmak.
Nasıl olsa, "adı çıkmış dokuza, inmez sekize" misali...
Müsilaj konusunda da ilk suçlanan sanayi tesisleri oldu.
Ancak ne onunla yapabiliyoruz, ne de onsuz.
Her ayın başında işsizlik rakamları açıklanır.
Ve her ayın başında gazetelerin ekonomi sayfalarında...
İnternet sitelerinin sütunlarında...
Farklı sosyal medya mecralarında...
Sanayi yatırımları yapılsın...
Fabrikalar açılsın...
Gibi haberler okumak mümkün.
"Gülü seven dikenine katlanır" diyeceğim ama yanlış anlaşılacak.
Ayrıca, "denetimsiz sanayi olsun" demiyorum.
Elbette doğa dostu sanayi kurmak...
Doğa dostu üretim yapmak mümkün.
Maksimum üretim, minimum atık elde edebilmek de günümüzde çok zor değil.
Derdim sanayi tesislerini aklamak değil.
Teknik bilgim de bunun için yeterli değil...
Konuyla ilişkin küçük çaplı bir araştırma yaptım.
Müsilajda sanayi atıklarının etkisi ne kadar biliyor musunuz?
Yüzde 2...
Evet yanlış anlamadınız yüzde 2...
Müsilajın yüzde 70 oranında tarımsal atıklardan (tarımsal ilaç ve çürük meyve ve sebze), yüzde 28 oranında evsel atıklardan kaynaklandığını, sanayi atıklarının etkisinin ise sadece yüzde 2 düzeyinde olduğu bilgisine ulaştım.
Türkiye, dünyanın büyüyen ekonomilerinden biri.
Üreten ve ürettiğini ihraç eden ve pandemi sürecinde de büyüme rekorları kıran ülkemizin güçlü sanayi tesislerine ihtiyacı var.
Ve ileri derecede arıtma yapan tesislere ihtiyaç var.
Bu arada lafı gelmişken, evsel atıklar derken konu yanlış anlaşılmasın.
Kanalizasyona dökülen yağ ve yemek atıklarından bahsediyorum.
Doğayı korumak evde başlar.
Herkes atık yağını...
Atık yemeğini ayrı bir yerde toplasa...
Yerel yönetimler, bu atıkları toplamak için iyi bir ağ kursa...
Bir kaç yıla kalmaz doğa kendini yeniler.
Yeter ki biz ona bu fırsatı verelim.
Yeter ki biz ona ekstra yük yüklemeyelim.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.