Ve imamlar camiden çıkıyor

Türkiye her alanda değişim ve dönüşüm içinde.

Pek çok kurum ve kuruluş kabuk değiştiriyor.

Kimi bunu daha çabuk başarıyor, kimi değişime direniyor elbet.

Değişime direnen kurumların başında "Diyanet" geliyordu.

Elbette bu benim görüşüm.

Ve nihayet "Diyanet"e bağlı camiler de kabuğunu kırmaya başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı özellikle gençleri kazanmak için farklı bir çalışma yapılması için imamlara talimat göndermiş.

Yeni çalışma doğrultusunda, camiler bünyesinde "gençlik merkezleri" kurulacak.

Ve bu merkez cami içinde değil, yakın bir yerde oluşturulacak.

Pek çok imam, camilerin yakın çevresinde yer kiralamaya başladı, kiralanan alanlar gençlerin ilgisini çekecek şekilde düzenleniyor...

Kitaplar...

Dergiler...

Ve en önemlisi de gençlerin geniş zihin dünyasından çıkacak en uçuk sorulara dahi cevap verebilecek danışmanlar olacak bu merkezlerde.

Amaç gençlere ibadeti sevdirmek...

Namaz kılmanın önemini anlatmak...

Hazreti Peygamber...

Ayet...

Hadis..

Dua ve diğer önemli konularla ilgili gençlere en doğru bilgileri aktarabilmek.

Peki neden önemli bu hamle.

Birincisi; kimi tarikat ve cemaatler maalesef dini kendilerine göre yorumlayabiliyorlar.

Bunun en acı tecrüsini 15 Temmuz 2016'da yaşadık.

İkincisi de sosyal medya ve bazı internet siteleri üzerinden yayılan deizm tehlikesi...

Deizm veya yaradancılık; din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl ve gözlem yoluyla Allah'a olan inancını esas alan bir akım.

Peki bu ne demek?

Allah var ama...

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde olduğu gibi şekillenecek yeni dönemde camiler.

Koca koca yapılar sadece namaz kılmak için kullanılmamalı.

Yıllarca din eğitimi alan imamların ve müezzinlerin görevi de sadece namaz kıldırmak, ezan okumakla bitmemeli, bitmez.

Bu arada yanlış anlaşılmak istemem; elbette üstte yazdıklarımı yapan pek çok imam ve müezzin vardır.

Ama bireysel çabalar yeterli değil.

Bu genele yayılmalı.

Eğer bu çalışma iyi yürütülürse bir kaç yıla cami cemaatinin yaş ortalaması hızla aşağı düşer.

Eğer bu çalışma iyi yürütülürse illegal cemaat ve tarikatlar hızla kan kaybeder.

Eğer bu çalışma iyi yürütülürse gençler dini iyi öğrenir, toplum bilinçlenir.

Ve belki de en önemlisi her Ramazan ayı öncesi gündeme gelen "Sakız orucu bozar mı?", "Denize girersek orucumuz bozulur mu?" sorusu da daha az sorulur sanki.

Şaka bir yana imamlar gerçekten camiden çıkmalı, gençlere ulaşmalı.

Çünkü gençlere ulaşan, doğruyu anlatan imam veya müezzin hem ülkemiz ve bu dünya için hem de kendisi adına ahiret için önemli bir iş yapmış olacak.

Yani ekonomik terimle; kazan-kazan modeli...