Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

Özgür Özel’in konuşmasında 'Kılıçdaroğlu' mesajı; Alkışlar yükseldi

CHP Lideri Özgür Özel, 2025’te iki kez, toplamda üç kez genel başkan seçildi. 39. Kurultay'da Özgür Özel, yeniden aday oldu. Özgür Özel konuşmasına, "Kim demiş sustuk, direnmeyip teslim olduk. İşte teslim olmayanlar, direnenler burada. Merhaba dostlarım! Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ateş söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir." diye başladı. Özel'in sözleri sonrası alkış tufanı koptu.

Giriş: 29.11.2025 12:32
Paylaş
Özgür Özel’in konuşmasında 'Kılıçdaroğlu' mesajı; Alkışlar yükseldi

CHP 39'uncu Olağan Kurultayı başladı. Ankara Arena'da toplanan CHP'liler genel başkanlarını seçecek. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşması ile açılış yapıldı.

'İKTİDAR' SLOGANLARI ATILDI!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Zoru birlikte göğüsledik. Sendeledik ama hiç geriye dönmedik. Kim demiş sustuk, direnmeyip teslim olduk. İşte teslim olmayanlar, direnenler burada. Merhaba dostlarım! Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ateş söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir." dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel isim vermeden Kılıçdaroğlu'nu işaret etti. Özel'in bu sözleri sonrası salonda alkış tufanı koptu, 'iktidar' sloganları atıldı.

İşte Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları;

"Bize ömür biçenler oldu, dayanamazlar, teslim olacaklar dediler. Bin kere budadılar körpe dallarımızı yine çiçekteyiz, meyvedeyiz.Hepiniz CHP'nin muhalefetteki son kurultayına hoş geldiniz!

81 ilde 973 ilçede baba ocağının bacasını tüttürenler burada. CHP önce kurtuluşu sonra kuruluşu örgütleyen Türkiye'ye temel insan haklarını, sandığı getiren partidir. Bu parti milletin gücünden başka güç tanımayan, demokrasi fikrinden milim sapmayan partidir.

"ATATÜRK'ÜN YAKTIĞI ATEŞİ SÖNDÜRMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK"

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ateş söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Bizde kurultay varsa ülkenin gündemi o kurultaydır. Her kurultay öncesi ülkeye bir seçim ruhu, seçim havası hakim olur. Kurultaylarımız hem partiyi hem ülkeyi değiştirme görevi ve sorumluluğu taşır. Sizler Sivas Kongresi'ndeki 41 delegenin bugünkü temsilcilerisiniz. Birileri ülkede sandığı kaldırmaya çalışırken mahallelerden başlayarak mahallelerimize koyduğumuz sandıklardan ilçeye, ilçe kongrelerinden ile il kongrelerinden bu salona görevlendirilen ve omuz başlarında 2 milyon üyemizin hem de 86 milyon vatandaşımızın yüklerini, sorumluluğunu taşıyorsunuz.

Bu kurultayda vereceğiniz kararla partimizi iktidara taşıyacak kadroları belirlemeye geldiniz. Bunun için bu önemli günde buraya bu görevi yapmaya büyük bir disiplinle kararlılıkla gelen tüm delegelerimizin şahsında Cumhuriyet Halk Partisi Örgütünün ve tüm üyelerinin karşısında saygıyla eğiliyorum. Hoş geldiniz. İyi ki sizlerle yol arkadaşıyız. İyi ki birlikteyiz.

Ve içinde bir yıllık emeğin sonunda ortaya çıkan programımızı hep birlikte konuştuk tartıştık. Varsın olsun. Ekranı ortadan ikiye böldüler. Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'daki Baba ocağına kayyım atadılar, 5.000 polisle saldırdılar. Bunu tam da bu bunu tam da programımızı hep birlikte bu kurultaya yollayacak son halini verdiğimiz 8 Eylül gününde yaptılar.

Bize yapılan her provokasyona her türlü saldırıya bizi pozitif gündemden başka gündemlere çekmeye çalışanlara inat sesi yükselttiğimiz gün de oldu ama sözü yükseltmenin içeriye önem vermenin ve bu ülkeyi yönetecek kadrolarında bu ülkeyi yönetecek programında hazır olduğuna inancımızla milletimizin hep karşısında kararlılıkla, hem cesaretle hem metanetle durduk.

Dün hep birlikte sizlerden gelen talepleri de görerek son metne, son gün, son komisyonda dahi doğru önerileri derç ederek, haklı eleştirilere uyum yaparak metni buraya getirdik. Burada yapılan tartışmalardan sonra oy birliğiyle Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 ilden gelen seçilmiş 1.200 delegesinin ve tüm doğal delegelerinin oy birliğiyle programımızı hazırladık. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi bu salondan şimdi iktidar zamanı diyerek ayrılmaya hazırdır, iktidara yürümeye hazırdır. Biz verdiğimiz değişim sözünün altını tüm bu adımları atarak doldurduk. Ve şimdi kadroları, tüzüğü, parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz. Biz ilk seçimlerini kazanan, yenilgiyle tanışmayan bir kadroyuz.

"YALANA İFTİRAYA DOYMADILAR"

Bugün 15 belediye başkanımız ve yol arkadaşımız tutukludur. Her birinin değerli aileleri, eşler, çocuklar, anneler babalar bu salondadır. Bize emanettir, millete emanettir. Yalanlar, iftiralar attılar. Yalana, iftiraya doymadılar. Tam 237 gün sonra iddianame yazabildiler ama attıkları 8 aydır tartıştırdıkları yalanların iddianamede arkasında duramadılar, iddianameye o yalanları yazamadılar, bizi yargılayacakları iddianamede bu aziz milletin vicdanında kendileri yargılanır oldular. Çünkü millet günün mağdurlarının nasıl zalim olduğunu gördü.

Sayın Erdoğan da bu gerçekleri görünce rahatsız oluyor ve anlatamıyorsunuz diyor. Gazetecilere, basın mensuplarına, yandaş basına yükleniyor zorluyor. Ama bir yalan bir doğrunun karşısında, bir iftira bir hakikatin karşısında ne kadar dayanabilir ki? Çok rahatsız olduğu o videoyu genel istek üzerine milletimize bir kez daha arz ediyorum. Görelim bakalım hangi iftiralar atılmış, ne duruma gelmişiz?

"ÇITINI ÇIKARANI SİLİVRİ'YE ATIYORLAR"

Tüm Tüm vatandaşlarımızın vicdanına sesleniyorum. Bu kadar yalan, bu kadar iftira, bu kadar kul hakkı olur mu? Rahmetli Erbakan'ın dediği gibi ömür boyu alınları secdeden kalkmasa bu vebali ödeyemezler. Bu ülke elbet çok kara kışlar çok zor zamanlar gördü ama hiçbir dönem bu dönemin gaddarlığıyla yarışamaz. Soruyorum. Kim inandığını özgürce dile getirebiliyor? Çıtını çıkaranı Silivri'ye atıyorlar. Kaşını oynatanın malına, mülküne çöküyorlar. Acaba diyenin kulağını çekiyorlar sonra ortalıkta bir daha görünmüyor.

"GÜN SOKAKLARA ÇIKMA GÜNÜDÜR"

Gün sokaklara çıkma, meydanlara akma günüdür. Gün dayanışma direnme günüdür. Gün bu kara düzene itiraz etme günüdür. Ya o pijamayla evinde oturup sıranın sana gelmesini bekleyeceksin ya da meydanlara çıkıp bizimle birlikte bu darbeyi püskürteceksin. Evde evde elinde kumandasıyla oturan pijamalıya sesleniyorum. Ya meydanlara çıkacaksın bu darbe ile yüzleşeceksin nereye davet ediliyorsan oraya güç vereceksin, itiraz edeceksin, sandığı, Cumhuriyeti kurtaracaksın ya da sonra hiç hayıflanmayacaksın. Meydanlar bizimdir. Sokaklar bizimdir. Mücadele bizimdir. Türkiye hepimizindir. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. 19 Mart sürecinde bizleri önce Saraçhane'de sonra genel merkezimizde ziyaret eden, destek veren tüm genel başkanlara, siyasi partilere teşekkür ediyorum. Ve hangi partiden olursa olsun tüm yurttaşlarımıza sesleniyorum. 19 Mart bir sivil darbedir. Görünen hedefi Atatürk'ün iki büyük eserinden biri olan CHP olsa da asıl hedefi Atatürk'ün diğer eseri olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Sandık olmazsa Cumhuriyet olmaz. Demokrasi olmazsa Cumhuriyet olmaz. Adalet olmazsa hukuk olmazsa Cumhuriyet olmaz.

Yorumlar

Haber Arama